Hepimiz hayatımızın bir noktasında inanılması güç hikayelerle karşılaşmış ya da sıradan bir olayın “efsanevi” hale getirildiğini duymuşuzdur. İşte bu hikayeler zamanla gerçekliği sorgulanmadan kulaktan kulağa yayılarak birer “şehir efsanesi” halini alıyor. Şehir efsanelerinin ilgi çekici dünyası, toplumların ortak korkularını, umutlarını, güvensizliklerini veya inançlarını yansıtan birer kültürel ayna görevi de görüyor. Friedrich Naumann Vakfı (FNF) ile